2018 yılından bugüne 110.000 seans yapılmıştır.  %100 memnuniyet esasıyla, tüm uzmanlarımızla çalışmaya devam ediyoruz. İlk hedefimiz tüm dünyada travmalara çare olduğumuz 1.000.000 seans. 2018 yılından bugüne 110.000 seans yapılmıştır.  %100 memnuniyet esasıyla, tüm uzmanlarımızla çalışmaya devam ediyoruz. İlk hedefimiz tüm dünyada travmalara çare olduğumuz 1.000.000 seans. 2018 yılından bugüne 110.000 seans yapılmıştır.  %100 memnuniyet esasıyla, tüm uzmanlarımızla çalışmaya devam ediyoruz. İlk hedefimiz tüm dünyada travmalara çare olduğumuz 1.000.000 seans. 2018 yılından bugüne 110.000 seans yapılmıştır.  %100 memnuniyet esasıyla, tüm uzmanlarımızla çalışmaya devam ediyoruz. İlk hedefimiz tüm dünyada travmalara çare olduğumuz 1.000.000 seans.

RDT Nasıl Bulundu?

RDT Seansı Al Icon

Hayat dengedir ve her şey ihtiyaçtan doğar. Sürdürülebilir doğru yaşam alışkanlıkları, doğru nefes, doğru beslenme, doğru su tüketimi, hareketli bir hayat ile birçok sorunun üstesinden gelinebildiğini görüp nefes ve arınma kampları ile insanlara yardımcı olmaya çalıştığım zamanlarda danışanlarımın harika sonuçlar alması beni çok motive etti.  

Bir Hadis-i Şerif'te Resulullah SAV: "Tedavi olun. Çünkü Yüce Allah, her hastalıkla birlikte şifasını da yaratmıştır. Ancak bir hastalık müstesna; o da ihtiyarlıktır." buyurmuştur. Hayatımda tüm kalbimle buna iman edip her hastalığın şifalanabileceği inancıyla, hastalıkların sebeplerinin ortadan kaldırılmasına odaklandım. Sebep olarak da; sürdürülen yanlış yaşam alışkanlıkları olduğunu düşünüyordum.

Duyguların insanı hasta ettiği fikriyle ilk olarak ortaokuldayken elime geçen Louis Hay'in "Bütün Hastalıkların Zihinsel Nedenleri" kitabı vesilesiyle karşılaşmıştım. O zamanlar sürekli hasta olan anne ve babama; kitaptan hastalıklarının nedenleri okuduğumda yediğim azarı ve "doğru düzgün şeyler oku" fırçasını hiç unutmadım. Tabi o zamanlar kitabı bırakmış anne ve babama hak vermiştim. Çocuk aklımla da çok mantıklı gelmemişti. 

Yıllar sonra nefes ve yaşam koçluğu süresince kendimi geliştirmek adına aldığım birçok eğitimde de hep travmalardan bahsediliyordu. Tam olarak nasıl olabileceğini aklım almasa da hep öğrenmeye çalıştım. Çok şükür ki; ömrüm boyunca körü körüne reddetmek de, kabul etmek de hiç tarzım olmadı. 

Danışanlarıma daha iyi yardımcı olabilmek adına ilk olarak EFT (Emotional Freedom Technique) öğrendim. Bazı danışanlarımda özellikle korkularda işe yarıyordu. Bir müddet devam ettim. Daha sonra İbni Sina hakkında yazılmış uluslararası bir makale okudum. İbni Sina, duyguların hasta edici ve iyileştirici olabildiğini söylüyordu. İnsani nefsin ve aklın kuvvetlerinden bahsederken de duyguların etkisini anlatıyordu. O andan itibaren ilk aradığım kitap ‘El-Kanun fi't-Tıb’ oldu. 

İlk okuduğumda tam olarak aradığımı bulamamıştım. Lakin İbni Sina’nın insana bakış açısı zihnimde yeni açılımlara vesile oldu. Daha derinlemesine baktığımda nefse etki eden kuvvetler konusunda fark ettim ki; İbni Sina duygulardan kuvvet olarak bahsediyordu. Daha önce hiç öyle düşünmemiştim, öyle düşünen biri ile de tanışmamıştım. Sonrasında da tasavvufta nefsin mertebelerini öğrendikçe taşlar daha da yerine oturmaya başladı. Ruhun kuvvetinden bahseden bölümleri iyice netleştirdi zihnimde. Asıl güç ruhumuzdu. Ruh bedenden çıktığında beden sadece cesetti. Ruh hakim olunca mutlu oluyor, ruhumuz ile aramıza üzüntü korku öfke girince ise mutluluğa ulaşamama yani mutsuzluk meydana geliyordu. Şimdi tamamdı. 

Bunun üzerine çocukluğumda bıraktığım Louis Hay'in kitabını da detaylı şekilde tekrar okudum. Hastalıkların duyusal nedenleri ile alakalı çok detaylı çalışmalar yapmış Gilbert Renaud'u araştırdım. Ve birçok travma temizleme tekniği vardı. Theta Healing, Access Bars, EMDR, Regresyon, Bioenerji gibi. Yöntemleri araştırmaya başladım ve uygulayıcılarla çalışmalara katıldım. Reiki, Aile Dizimi eğitimlerine de katıldım. En son olarak danışanlarıma hipnoterapi uyguluyordum. Evet güzel sonuçlar görüp çok heyecanlandığım birçok çalışma yaptım. 

Ancak karşılaştığım zorluklar oluyordu. Örneğin travmasını hatırlayamayanlar, görüsü olmayanlar ve çocuklarla çalışmanın zorlukları gibi... O kadar çok travma var ki; nasıl bitecek diyen danışanlar gibi... Bu süreçte inancıma ters düşen birçok söylem veya uygulamalar da hep yeni arayışların peşinde olmama vesile oluyordu. 

Allahu Teala, "İlmi isteyene vereceğim." buyuruyor ya. Ben de hep talep eden oldum. Kuantumu araştırırken aslında kuantum yaşam koçluğu diye anlatılan şeyler ile gerçekte kuantum fiziğinin hiç benzemediğini fark etmek ilginçti. Kuantum fiziğinde parçacıkların gözlemlendiğinde farklı tepkiler vermesini bir türlü aklım almıyordu. 

Ve sonra enerjilerin akışı… Derken Aborjinlerin kilometrelerce uzaktan telepati ile anlaşabilmeleri, nasıl oluyordu? Bizde kalp gözü açık deriz ya. Allah’ın lütfuyla, bazı insanların gözünü kapatıp düşündüğü kişiyi görebilmesi nasıl oluyordu? Çekim yasasındaki; "Düşündüğün kişi seni arar" konusunda, aslında çekim yasası diye ezbere anlatılandan daha farklı şeyler olduğunu düşünüyordum. Radyasyon düzeyindeki enerjilerin bizim ölçebildiğimizden çok daha düşük frekansta oldukları, o kadar düşük frekansa rağmen çok güçlü etkilere sebep olabildikleri, fazlaca merakımı çok cezbetti.  Sanırım İbni Sina da; duyguların enerjileri bu düzeyde olduğundan, duygulardan kuvvet diye bahsetmişti. 

Sonra Radyeztezi ile her duygunun enerjisini anlamaya çalıştım. Gerçekten de her duygunun frekansı farklıydı ve yaptığım binlerce seansta danışan her duyguda farklı renkler görüyordu. Radyeztezi ile farklı titreşimlere şahit oluyordum. Kendi travmalarımı temizlemeye çalışırken de travmalarımın vücudumun nerelerinde nasıl enerjiler bıraktığını çok iyi biliyordum. Danışanlarımda her duygunun enerji rengini, vücudundaki yerini not almaya ve tamamen travmalarını nasıl temizlemem gerektiğine odaklandım. Birçok travma temizleme tekniğinde travmalar tamamen temizlenmez sağaltılır ve o travmayla yaşamaya alışılır. Bu şekilde binlerce seansta aslında herkeste olan enerji akışını fark ettim. Tasavvuf öğretilerinin bu akışı fark etmemde yeri çok büyüktü. Yaradan yarattığı her şeyi tecelli etmeye devam ediyordu. Her şeyi yaratan da "O"ydu. Gerçekte sorunları yaşamamızın temel nedeni ise bu akışın önündeki duyguların veya negatif enerjilerin oluşturduğu dirençlerdi. Akış hızlandırılabildiğinde ise o dirençlere sebep olan bütün negatif enerjiler temizlenmekle kalmıyor, kainattaki temel kanunlardan biri devreye giriyor -kainat boşluk kabul etmez- negatif enerjinin yerine anında pozitif enerji geliyordu ve otonom sistem kendisini yeni enerjiyle hızlıca güncelliyordu. 

Bu farkındalıklar ile yapılan sayısız seans neticesinde; RDT'yi bulmuş ve geliştirmiş oldum. Bulma aşamasında RDT seansı yaparken inanılması çok güç muhteşem sonuçlar alıyorduk. Başka yöntemlerle 5 seansta ulaşamadığımız sonuca 1 seansta ulaşınca hiçbir iyileşme krizi olmadan harika deneyimler yaşadıkça sürekli talepler artmaya başladı. Ben yetişememeye başlayınca, bu teknikten herkesin yararlanabilmesi için RDT'yi birilerine öğretmeyi arzu ettim. Çok talep vardı; lakin nasıl öğreteceğimi bilmiyordum. Emin olamıyordum. Uzun çalışmalar sonunda farkındalıklar ortaya koyduğum, yapa yapa artık çok rahat yapabildiğim RDT seansını, yapmayı nasıl öğretecektim. Uzun bir süre bu sorunun cevabını aramakla geçti.  En güzel zamanlar seher vakitleri… Bir seher vakti öğrencilerime bunu nasıl aktaracağımı hissettim... Ve işe yaradı çok şükür. İlk RDT uzmanlığına sadece 10 kişi kabul ettim. Çok şükür aylar sonra yeni RDT uzmanları da akışı yönetebiliyorlar seans yapabiliyorlardı. En çok da benim hoşuma gitti. Artık bana da seans yapabilecek birileri vardı. İkinci grupta 20 kişi derken çok şükür RDT uzmanı yetiştirmek konusunda da tecrübelerim arttıkça kolaylaştı, bugüne kadar yüzlerce RDT uzmanı yetişti. Bu eşsiz yöntemin dünyada hakkıyla yapılabilmesi için bir aile olmaya başladık. Hep birlikte RDT ile tüm dünyanın yaşam alışkanlıklarını değiştirelim diye yola devam ediyoruz RDT uzmanlarımızla.  

Fatih dönemi İstanbul'da her mahalleye hekim atandığını bu hekimlere yüksek maaş verildiğini ancak mahallede hastalanalar olunca maaşından kesinti olduğunu okuduğumda çok etkilendim. Hastalanmadan önce sağlığı korumaya odaklanmak çok daha etkili değil miydi?  

Hipokrat: "Gıdanız ilacınız olsun; ilacınız gıdanız değil!" derken bu konuya önem atfetmiş aslında. İşte hayalim oldu. İnsanların travmalarının tamamen temizlenebilmesi, ülkemizin sağlık harcamalarını yüzde 80 azaltabilir. İnsanlarımız ve insanlık için ne büyük bir nimet. 

Yıllardır bu günlerin hayali ile canla başla çalışıyoruz. İlk zamanlar her mahalleye bir RDT uzmanı gerekli diyordum. Artık her binaya gerekli diyorum. İnsanın büyük hayalleri olunca da hakikaten yorulmak bilmiyor. Hayat çok daha keyifli oluyor. RDT, tüm canlıların travmalarını temizlemek için, dünyanın her yerinde Bilal Cantürk Akademi'den mezun olan "Üstün Hizmet Belgeli" uzmanlarımızca uygulanmaya devam ediyor. Siz bunu okurken bile, bir kişi hayatındaki travmalarından kurtuluyor şu anda. Bundan büyük mutluluk olamaz. Şükürler olsun...

RDT; dünyanın bilinen en iyi travma temizleme tekniği derken ne kadar emin konuştuğumu, yüzbinin üzerinde seansta tecrübe ederek iddia ettiğimi umarım anlatabilmişimdir.

En derin sevgilerim ve saygılarımla...

Bilal Cantürk

RDT Kurucusu / Nefes ve Kök Bilimci

Hero

RDT Nasıl Bulundu?

RDT Seansı Al Icon

Hayat dengedir ve her şey ihtiyaçtan doğar. Sürdürülebilir doğru yaşam alışkanlıkları, doğru nefes, doğru beslenme, doğru su tüketimi, hareketli bir hayat ile birçok sorunun üstesinden gelinebildiğini görüp nefes ve arınma kampları ile insanlara yardımcı olmaya çalıştığım zamanlarda danışanlarımın harika sonuçlar alması beni çok motive etti.  

Bir Hadis-i Şerif'te Resulullah SAV: "Tedavi olun. Çünkü Yüce Allah, her hastalıkla birlikte şifasını da yaratmıştır. Ancak bir hastalık müstesna; o da ihtiyarlıktır." buyurmuştur. Hayatımda tüm kalbimle buna iman edip her hastalığın şifalanabileceği inancıyla, hastalıkların sebeplerinin ortadan kaldırılmasına odaklandım. Sebep olarak da; sürdürülen yanlış yaşam alışkanlıkları olduğunu düşünüyordum.

Duyguların insanı hasta ettiği fikriyle ilk olarak ortaokuldayken elime geçen Louis Hay'in "Bütün Hastalıkların Zihinsel Nedenleri" kitabı vesilesiyle karşılaşmıştım. O zamanlar sürekli hasta olan anne ve babama; kitaptan hastalıklarının nedenleri okuduğumda yediğim azarı ve "doğru düzgün şeyler oku" fırçasını hiç unutmadım. Tabi o zamanlar kitabı bırakmış anne ve babama hak vermiştim. Çocuk aklımla da çok mantıklı gelmemişti. 

Yıllar sonra nefes ve yaşam koçluğu süresince kendimi geliştirmek adına aldığım birçok eğitimde de hep travmalardan bahsediliyordu. Tam olarak nasıl olabileceğini aklım almasa da hep öğrenmeye çalıştım. Çok şükür ki; ömrüm boyunca körü körüne reddetmek de, kabul etmek de hiç tarzım olmadı. 

Danışanlarıma daha iyi yardımcı olabilmek adına ilk olarak EFT (Emotional Freedom Technique) öğrendim. Bazı danışanlarımda özellikle korkularda işe yarıyordu. Bir müddet devam ettim. Daha sonra İbni Sina hakkında yazılmış uluslararası bir makale okudum. İbni Sina, duyguların hasta edici ve iyileştirici olabildiğini söylüyordu. İnsani nefsin ve aklın kuvvetlerinden bahsederken de duyguların etkisini anlatıyordu. O andan itibaren ilk aradığım kitap ‘El-Kanun fi't-Tıb’ oldu. 

İlk okuduğumda tam olarak aradığımı bulamamıştım. Lakin İbni Sina’nın insana bakış açısı zihnimde yeni açılımlara vesile oldu. Daha derinlemesine baktığımda nefse etki eden kuvvetler konusunda fark ettim ki; İbni Sina duygulardan kuvvet olarak bahsediyordu. Daha önce hiç öyle düşünmemiştim, öyle düşünen biri ile de tanışmamıştım. Sonrasında da tasavvufta nefsin mertebelerini öğrendikçe taşlar daha da yerine oturmaya başladı. Ruhun kuvvetinden bahseden bölümleri iyice netleştirdi zihnimde. Asıl güç ruhumuzdu. Ruh bedenden çıktığında beden sadece cesetti. Ruh hakim olunca mutlu oluyor, ruhumuz ile aramıza üzüntü korku öfke girince ise mutluluğa ulaşamama yani mutsuzluk meydana geliyordu. Şimdi tamamdı. 

Bunun üzerine çocukluğumda bıraktığım Louis Hay'in kitabını da detaylı şekilde tekrar okudum. Hastalıkların duyusal nedenleri ile alakalı çok detaylı çalışmalar yapmış Gilbert Renaud'u araştırdım. Ve birçok travma temizleme tekniği vardı. Theta Healing, Access Bars, EMDR, Regresyon, Bioenerji gibi. Yöntemleri araştırmaya başladım ve uygulayıcılarla çalışmalara katıldım. Reiki, Aile Dizimi eğitimlerine de katıldım. En son olarak danışanlarıma hipnoterapi uyguluyordum. Evet güzel sonuçlar görüp çok heyecanlandığım birçok çalışma yaptım. 

Ancak karşılaştığım zorluklar oluyordu. Örneğin travmasını hatırlayamayanlar, görüsü olmayanlar ve çocuklarla çalışmanın zorlukları gibi... O kadar çok travma var ki; nasıl bitecek diyen danışanlar gibi... Bu süreçte inancıma ters düşen birçok söylem veya uygulamalar da hep yeni arayışların peşinde olmama vesile oluyordu. 

Allahu Teala, "İlmi isteyene vereceğim." buyuruyor ya. Ben de hep talep eden oldum. Kuantumu araştırırken aslında kuantum yaşam koçluğu diye anlatılan şeyler ile gerçekte kuantum fiziğinin hiç benzemediğini fark etmek ilginçti. Kuantum fiziğinde parçacıkların gözlemlendiğinde farklı tepkiler vermesini bir türlü aklım almıyordu. 

Ve sonra enerjilerin akışı… Derken Aborjinlerin kilometrelerce uzaktan telepati ile anlaşabilmeleri, nasıl oluyordu? Bizde kalp gözü açık deriz ya. Allah’ın lütfuyla, bazı insanların gözünü kapatıp düşündüğü kişiyi görebilmesi nasıl oluyordu? Çekim yasasındaki; "Düşündüğün kişi seni arar" konusunda, aslında çekim yasası diye ezbere anlatılandan daha farklı şeyler olduğunu düşünüyordum. Radyasyon düzeyindeki enerjilerin bizim ölçebildiğimizden çok daha düşük frekansta oldukları, o kadar düşük frekansa rağmen çok güçlü etkilere sebep olabildikleri, fazlaca merakımı çok cezbetti.  Sanırım İbni Sina da; duyguların enerjileri bu düzeyde olduğundan, duygulardan kuvvet diye bahsetmişti. 

Sonra Radyeztezi ile her duygunun enerjisini anlamaya çalıştım. Gerçekten de her duygunun frekansı farklıydı ve yaptığım binlerce seansta danışan her duyguda farklı renkler görüyordu. Radyeztezi ile farklı titreşimlere şahit oluyordum. Kendi travmalarımı temizlemeye çalışırken de travmalarımın vücudumun nerelerinde nasıl enerjiler bıraktığını çok iyi biliyordum. Danışanlarımda her duygunun enerji rengini, vücudundaki yerini not almaya ve tamamen travmalarını nasıl temizlemem gerektiğine odaklandım. Birçok travma temizleme tekniğinde travmalar tamamen temizlenmez sağaltılır ve o travmayla yaşamaya alışılır. Bu şekilde binlerce seansta aslında herkeste olan enerji akışını fark ettim. Tasavvuf öğretilerinin bu akışı fark etmemde yeri çok büyüktü. Yaradan yarattığı her şeyi tecelli etmeye devam ediyordu. Her şeyi yaratan da "O"ydu. Gerçekte sorunları yaşamamızın temel nedeni ise bu akışın önündeki duyguların veya negatif enerjilerin oluşturduğu dirençlerdi. Akış hızlandırılabildiğinde ise o dirençlere sebep olan bütün negatif enerjiler temizlenmekle kalmıyor, kainattaki temel kanunlardan biri devreye giriyor -kainat boşluk kabul etmez- negatif enerjinin yerine anında pozitif enerji geliyordu ve otonom sistem kendisini yeni enerjiyle hızlıca güncelliyordu. 

Bu farkındalıklar ile yapılan sayısız seans neticesinde; RDT'yi bulmuş ve geliştirmiş oldum. Bulma aşamasında RDT seansı yaparken inanılması çok güç muhteşem sonuçlar alıyorduk. Başka yöntemlerle 5 seansta ulaşamadığımız sonuca 1 seansta ulaşınca hiçbir iyileşme krizi olmadan harika deneyimler yaşadıkça sürekli talepler artmaya başladı. Ben yetişememeye başlayınca, bu teknikten herkesin yararlanabilmesi için RDT'yi birilerine öğretmeyi arzu ettim. Çok talep vardı; lakin nasıl öğreteceğimi bilmiyordum. Emin olamıyordum. Uzun çalışmalar sonunda farkındalıklar ortaya koyduğum, yapa yapa artık çok rahat yapabildiğim RDT seansını, yapmayı nasıl öğretecektim. Uzun bir süre bu sorunun cevabını aramakla geçti.  En güzel zamanlar seher vakitleri… Bir seher vakti öğrencilerime bunu nasıl aktaracağımı hissettim... Ve işe yaradı çok şükür. İlk RDT uzmanlığına sadece 10 kişi kabul ettim. Çok şükür aylar sonra yeni RDT uzmanları da akışı yönetebiliyorlar seans yapabiliyorlardı. En çok da benim hoşuma gitti. Artık bana da seans yapabilecek birileri vardı. İkinci grupta 20 kişi derken çok şükür RDT uzmanı yetiştirmek konusunda da tecrübelerim arttıkça kolaylaştı, bugüne kadar yüzlerce RDT uzmanı yetişti. Bu eşsiz yöntemin dünyada hakkıyla yapılabilmesi için bir aile olmaya başladık. Hep birlikte RDT ile tüm dünyanın yaşam alışkanlıklarını değiştirelim diye yola devam ediyoruz RDT uzmanlarımızla.  

Fatih dönemi İstanbul'da her mahalleye hekim atandığını bu hekimlere yüksek maaş verildiğini ancak mahallede hastalanalar olunca maaşından kesinti olduğunu okuduğumda çok etkilendim. Hastalanmadan önce sağlığı korumaya odaklanmak çok daha etkili değil miydi?  

Hipokrat: "Gıdanız ilacınız olsun; ilacınız gıdanız değil!" derken bu konuya önem atfetmiş aslında. İşte hayalim oldu. İnsanların travmalarının tamamen temizlenebilmesi, ülkemizin sağlık harcamalarını yüzde 80 azaltabilir. İnsanlarımız ve insanlık için ne büyük bir nimet. 

Yıllardır bu günlerin hayali ile canla başla çalışıyoruz. İlk zamanlar her mahalleye bir RDT uzmanı gerekli diyordum. Artık her binaya gerekli diyorum. İnsanın büyük hayalleri olunca da hakikaten yorulmak bilmiyor. Hayat çok daha keyifli oluyor. RDT, tüm canlıların travmalarını temizlemek için, dünyanın her yerinde Bilal Cantürk Akademi'den mezun olan "Üstün Hizmet Belgeli" uzmanlarımızca uygulanmaya devam ediyor. Siz bunu okurken bile, bir kişi hayatındaki travmalarından kurtuluyor şu anda. Bundan büyük mutluluk olamaz. Şükürler olsun...

RDT; dünyanın bilinen en iyi travma temizleme tekniği derken ne kadar emin konuştuğumu, yüzbinin üzerinde seansta tecrübe ederek iddia ettiğimi umarım anlatabilmişimdir.

En derin sevgilerim ve saygılarımla...

Bilal Cantürk

RDT Kurucusu / Nefes ve Kök Bilimci

2018 yılından bugüne 110.000 seans yapılmıştır.  %100 memnuniyet esasıyla, tüm uzmanlarımızla çalışmaya devam ediyoruz. İlk hedefimiz tüm dünyada travmalara çare olduğumuz 1.000.000 seans. 2018 yılından bugüne 110.000 seans yapılmıştır.  %100 memnuniyet esasıyla, tüm uzmanlarımızla çalışmaya devam ediyoruz. İlk hedefimiz tüm dünyada travmalara çare olduğumuz 1.000.000 seans. 2018 yılından bugüne 110.000 seans yapılmıştır.  %100 memnuniyet esasıyla, tüm uzmanlarımızla çalışmaya devam ediyoruz. İlk hedefimiz tüm dünyada travmalara çare olduğumuz 1.000.000 seans. 2018 yılından bugüne 110.000 seans yapılmıştır.  %100 memnuniyet esasıyla, tüm uzmanlarımızla çalışmaya devam ediyoruz. İlk hedefimiz tüm dünyada travmalara çare olduğumuz 1.000.000 seans.
Whatsapp ile Seans Al