Merhabalar. Ben Bilal Cantürk Akademi’den “Üstün Hizmet Belgeli“RDT/RAD Uzmanı MEHTAP AYKAÇ.
1977 yılında, Anadolu’nun kadim şehirlerinden biri olan Çorum’da dünyaya geldim. Hayat yolculuğum, ilim ve irfan aşkıyla yoğruldu; bu doğrultuda ilahiyat eğitimi alarak manevi ve akademik olarak kendimi geliştirdim. İki evladın annesi olarak, bir hayatın içinde onlarla birlikte büyümeye devam ediyorum. 2018 yılında Bilal Cantürk hocamla tanışmam, benim için adeta yeni bir nefes, bambaşka bir farkındalık kapısını araladı. O günden sonra nefes ve RDT, sadece bir ilgi alanı değil, yaşamın derinliklerine inmenin, ruhumun en kuytu köşelerine dokunmanın bir yolu hâline geldi. Her nefes, bir dönüşüm; her farkındalık, yeniden doğuş oldu. Bugün, nefesin şifalandıran gücüyle hayata daha derin bir bilinçle bakıyor ve bu yolculuğa tutkuyla devam ediyorum.
Hayat bazen insana nefes almayı bile unutturur. 2018 yılında, pandemiden hemen önce, işte tam da böyle bir dönemden geçiyordum. Ruhum karanlık bir kuyunun dibindeydi, umutsuzluk içimi sarmıştı. Depresyon, korkular ve gelecek kaygıları yüreğimi sıkıştırıyordu. Geceleri uykusuzluk, gündüzleri ise içimdeki boşlukla boğuşuyordum. Gülmeyi unutmuş, yaşamdan kopmuştum. Bir gün, bir arkadaşımın tavsiyesiyle Bilal Cantürk hocamızın nefes derslerine katıldım. O an farkında değildim ama bu karar, hayatımın dönüm noktası olacaktı.
İlk derse girdiğimde içimde fırtınalar kopuyordu. Ancak her derin nefeste, içimdeki yükler hafiflemeye, zincirler kırılmaya başladı. Nefes, sadece ciğerlerime dolan hava değil, ruhuma işleyen bir şifa, kaybolan umudumun filizlenişiydi. Yıllardır taşıdığım korkular birer birer eridi. Deprem travmaları, uykusuzluk, boğulma korkusu, kedi korkum… Hepsi geçmişin gölgesinde kayboldu. Sürekli asık olan yüzüm, farkına varmadan gülümsemeye başladı. Geçmişin ağırlığından kurtulmuş zihnim, geleceğe umutla bakıyordu.
Bu şifayı yalnızca kendime saklayamazdım. Oğlum da yıllardır süregelen baş ağrıları ve Haşimato tiroidiyle mücadele ediyordu. Israrla onu da nefes derslerine yönlendirdim. Ve bir mucize daha gerçekleşti… O da kendi yolculuğunda şifalanmaya başladı. Bilal Hocam, benim ve oğlumun hayatına dokunan özel bir insan… Hep dua ederdim: "Allah’ım, beni ve evlatlarımı güzel insanlarla karşılaştır." Ve anladım ki Bilal Hocam, bu dualarımın cevabıydı. O, yaşamı öğreten bir rehberdi, insanlara şifa sunan bir gönül insanıydı. Ona minnettarım… Yollarımızın kesişmesi, hayatımın en büyük lütuflarından biri oldu. Allah ondan razı olsun.
Bundan birkaç yıl önce, hayatımın en zor dönemlerinden birini yaşarken nefes ve RDT ile tanıştım. İlk başta kendim için çıktığım bu yolculuk, oğlumun da şifalanmasıyla bambaşka bir anlam kazandı. Biz değiştikçe, şifalandıkça, hayatımızdaki dönüşüm gözle görülür hale geldi. O an fark ettim ki, bu sadece bizim hikâyemiz olmamalıydı… İçimde derin bir istek doğdu: "Ben de bu yolda yürümeliyim, başkalarına da dokunmalıyım." Bir insanın yeniden umutla bakmasını sağlamak, kaybolduğunu sandığı ışığı bulmasına vesile olmak tarif edilemez bir mutluluk. Hep bir işim olsun isterdim, ama gönlüm yalnızca dünyalık değil, hem insanlara hem de ahiretime fayda sağlayacak bir yolda olmayı arzuluyordu. RDT, yıllardır ettiğim duaların cevabıydı. Bugün burada olmamın sebebi de tam olarak bu: Yaşamın içinde kaybolmuş, umutlarını yitirmiş, geçmişin yükünü taşıyan her insanın şifasına katkı sağlamak. Artık Bilal Hocam'ın bu işi aşkla yapmasının ne kadar doğru bir tercih olduğunu çok iyi anlıyorum. Çünkü ben de aynı aşkla, aynı heyecanla bu yolda ilerliyorum. Bir insanın gözlerindeki değişimi görmek, kalbine yeniden umut eklemek, hayata tutunmasına vesile olmak, dünyadaki en büyük mutluluklardan biridir. Bugün sizlerle bu yolculuğa çıkmak büyük bir onur. Umarım, şifa arayan herkese yeni bir kapı aralayabiliriz.
Bu yolda yürüyen, bu işi gerçekten yüreğinden yapan herkes ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır. İşimi sadece bir meslek olarak görmüyorum; her seans, kalbimden kopan bir parça gibi. İlk başlarda, yaşadığım travmalara benzer hikâyelerle karşılaşıyordum. Onları o kadar derinden anlıyordum ki, çünkü ben de o acıyı içimde taşımıştım. Geçmişin yaralarını, karanlık gecelerin yalnızlığını, geceden aydınlık bir güne uyanmayı… Her danışanım şifaya kavuştuğunda içimde bir çiçek açıyordu. Gözlerinde gördüğüm değişim, hafifleyen yürekleri, yeniden umutla bakmaya başlayan bakışları… Kışın fırtınalı günlerinden bahara gözlerini açmak gibi… Seans sonlarındaki o içten "Allah razı olsun" sözleri, bana hayatın anlamını hatırlatıyor. İçimdeki her şey bir huzura eriyor. Bu iş, yalnızca dünyalık kazanç için yapılamaz. Bu, gönül işidir, sevda yolculuğudur. Bir insanın hayatına dokunabilmek, onun karanlıklarında ışık olabilmek, o insanın yeniden doğmasına vesile olmak, tarif edilemez bir mutluluktur. Ben, bu yolculuğu sevdanın ta kendisi gibi yaşıyorum. Her seans, bir şiir gibi; her adım, bir ilahi gibi...
Şu an 48 yaşındayım, her geçen gün bu yolu daha çok seviyorum. Ömrüm vefa ettikçe, bu işe olan bağlılığım daha da artacak. Amacım, mümkün olduğunca fazla insanın şifasına vesile olmak, onları ruhsal ve bedensel iyileşmeye kavuşturmak. İnsanların ilaca bağımlı olmadan, kendi bedenlerinin ve zihinlerinin şifaya ulaşabileceğini anlatmak… Bu düşünce, her geçen gün içimde daha güçlü bir şekilde büyüyor. Bunu sadece sınırlı bir çevrede değil, her mecrada duyurmak, daha geniş kitlelere ulaştırmak istiyorum.
RDT seansı alarak şifa bulan insanların gözlerindeki ışıltıyı görmek, benim için en büyük ödül. Çünkü bu ışıltı, onların yeniden hayata umutla bakmalarını, içsel huzura kavuşmalarını simgeliyor.
Aslında biz uzmanlar olarak, RDT’yi daha fazla insana anlatmak, tanıtmak ve onların hayatına dokunmak bizim en büyük hedefimiz olmalı. İnşallah, bu yolda daha fazla insanın şifasına vesile olabilir ve onlara gerçek huzuru sunabiliriz.
"İçsel Huzura Ulaşın, RDT ile Yeniden Doğun!"
Benimle bu yolculuğa çıkın, içsel huzurunuzu bulmanın ve yeniden doğmanın kapılarını benimle aralayın. RDT’nin gücüyle, sağlıklı bir başlangıç yapın.
"Zihninizi ve Bedeninizi Şifalandırın, Hayatınıza Işık Katın!"
RDT ile sadece bedensel değil, zihinsel ve ruhsal şifaya da kavuşun. Beni tercih edin, gözlerinizdeki ışıltıyı yeniden keşfedin.
"İlaca Bağımlı Olmayın, Kendi Şifanızı Keşfedin!"
Siz de ilaca bağımlı olmadan, benimle beraber yürüyerek kendi içsel şifanıza ulaşabilirsiniz. RDT seanslarıyla, sağlığınıza geri dönün ve özgürleşin.
"Gözlerinizdeki Işıltıyı Geri Getirin, RDT ile Şifalanın!"
Benimle birlikte, gözlerinizdeki kaybolan ışıltıyı geri kazanın. RDT’nin gücüyle, hayatınıza huzur ve denge getirin.
"Bedeninizdeki Kayıp Işığı Keşfedin, RDT ile Sağlığınızı Yenileyin!"
RDT ile bedeninizdeki kayıp ışığı bulabilir, sağlığınızı ve ruh halinizi tazeleyebilirsiniz. Benimle bu yolculuğa adım atın.
"Ruhsal ve Bedensel Huzur İçin, RDT’yi Keşfedin!"
Ruhsal ve bedensel huzura ulaşmak istiyorsanız, RDT ile tanışın. Benimle bu yolda ilerleyerek, içsel dengeyi bulabilirsiniz.
Merhabalar. Ben Bilal Cantürk Akademi’den “Üstün Hizmet Belgeli“RDT/RAD Uzmanı MEHTAP AYKAÇ.
1977 yılında, Anadolu’nun kadim şehirlerinden biri olan Çorum’da dünyaya geldim. Hayat yolculuğum, ilim ve irfan aşkıyla yoğruldu; bu doğrultuda ilahiyat eğitimi alarak manevi ve akademik olarak kendimi geliştirdim. İki evladın annesi olarak, bir hayatın içinde onlarla birlikte büyümeye devam ediyorum. 2018 yılında Bilal Cantürk hocamla tanışmam, benim için adeta yeni bir nefes, bambaşka bir farkındalık kapısını araladı. O günden sonra nefes ve RDT, sadece bir ilgi alanı değil, yaşamın derinliklerine inmenin, ruhumun en kuytu köşelerine dokunmanın bir yolu hâline geldi. Her nefes, bir dönüşüm; her farkındalık, yeniden doğuş oldu. Bugün, nefesin şifalandıran gücüyle hayata daha derin bir bilinçle bakıyor ve bu yolculuğa tutkuyla devam ediyorum.
Hayat bazen insana nefes almayı bile unutturur. 2018 yılında, pandemiden hemen önce, işte tam da böyle bir dönemden geçiyordum. Ruhum karanlık bir kuyunun dibindeydi, umutsuzluk içimi sarmıştı. Depresyon, korkular ve gelecek kaygıları yüreğimi sıkıştırıyordu. Geceleri uykusuzluk, gündüzleri ise içimdeki boşlukla boğuşuyordum. Gülmeyi unutmuş, yaşamdan kopmuştum. Bir gün, bir arkadaşımın tavsiyesiyle Bilal Cantürk hocamızın nefes derslerine katıldım. O an farkında değildim ama bu karar, hayatımın dönüm noktası olacaktı.
İlk derse girdiğimde içimde fırtınalar kopuyordu. Ancak her derin nefeste, içimdeki yükler hafiflemeye, zincirler kırılmaya başladı. Nefes, sadece ciğerlerime dolan hava değil, ruhuma işleyen bir şifa, kaybolan umudumun filizlenişiydi. Yıllardır taşıdığım korkular birer birer eridi. Deprem travmaları, uykusuzluk, boğulma korkusu, kedi korkum… Hepsi geçmişin gölgesinde kayboldu. Sürekli asık olan yüzüm, farkına varmadan gülümsemeye başladı. Geçmişin ağırlığından kurtulmuş zihnim, geleceğe umutla bakıyordu.
Bu şifayı yalnızca kendime saklayamazdım. Oğlum da yıllardır süregelen baş ağrıları ve Haşimato tiroidiyle mücadele ediyordu. Israrla onu da nefes derslerine yönlendirdim. Ve bir mucize daha gerçekleşti… O da kendi yolculuğunda şifalanmaya başladı. Bilal Hocam, benim ve oğlumun hayatına dokunan özel bir insan… Hep dua ederdim: "Allah’ım, beni ve evlatlarımı güzel insanlarla karşılaştır." Ve anladım ki Bilal Hocam, bu dualarımın cevabıydı. O, yaşamı öğreten bir rehberdi, insanlara şifa sunan bir gönül insanıydı. Ona minnettarım… Yollarımızın kesişmesi, hayatımın en büyük lütuflarından biri oldu. Allah ondan razı olsun.
Bundan birkaç yıl önce, hayatımın en zor dönemlerinden birini yaşarken nefes ve RDT ile tanıştım. İlk başta kendim için çıktığım bu yolculuk, oğlumun da şifalanmasıyla bambaşka bir anlam kazandı. Biz değiştikçe, şifalandıkça, hayatımızdaki dönüşüm gözle görülür hale geldi. O an fark ettim ki, bu sadece bizim hikâyemiz olmamalıydı… İçimde derin bir istek doğdu: "Ben de bu yolda yürümeliyim, başkalarına da dokunmalıyım." Bir insanın yeniden umutla bakmasını sağlamak, kaybolduğunu sandığı ışığı bulmasına vesile olmak tarif edilemez bir mutluluk. Hep bir işim olsun isterdim, ama gönlüm yalnızca dünyalık değil, hem insanlara hem de ahiretime fayda sağlayacak bir yolda olmayı arzuluyordu. RDT, yıllardır ettiğim duaların cevabıydı. Bugün burada olmamın sebebi de tam olarak bu: Yaşamın içinde kaybolmuş, umutlarını yitirmiş, geçmişin yükünü taşıyan her insanın şifasına katkı sağlamak. Artık Bilal Hocam'ın bu işi aşkla yapmasının ne kadar doğru bir tercih olduğunu çok iyi anlıyorum. Çünkü ben de aynı aşkla, aynı heyecanla bu yolda ilerliyorum. Bir insanın gözlerindeki değişimi görmek, kalbine yeniden umut eklemek, hayata tutunmasına vesile olmak, dünyadaki en büyük mutluluklardan biridir. Bugün sizlerle bu yolculuğa çıkmak büyük bir onur. Umarım, şifa arayan herkese yeni bir kapı aralayabiliriz.
Bu yolda yürüyen, bu işi gerçekten yüreğinden yapan herkes ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır. İşimi sadece bir meslek olarak görmüyorum; her seans, kalbimden kopan bir parça gibi. İlk başlarda, yaşadığım travmalara benzer hikâyelerle karşılaşıyordum. Onları o kadar derinden anlıyordum ki, çünkü ben de o acıyı içimde taşımıştım. Geçmişin yaralarını, karanlık gecelerin yalnızlığını, geceden aydınlık bir güne uyanmayı… Her danışanım şifaya kavuştuğunda içimde bir çiçek açıyordu. Gözlerinde gördüğüm değişim, hafifleyen yürekleri, yeniden umutla bakmaya başlayan bakışları… Kışın fırtınalı günlerinden bahara gözlerini açmak gibi… Seans sonlarındaki o içten "Allah razı olsun" sözleri, bana hayatın anlamını hatırlatıyor. İçimdeki her şey bir huzura eriyor. Bu iş, yalnızca dünyalık kazanç için yapılamaz. Bu, gönül işidir, sevda yolculuğudur. Bir insanın hayatına dokunabilmek, onun karanlıklarında ışık olabilmek, o insanın yeniden doğmasına vesile olmak, tarif edilemez bir mutluluktur. Ben, bu yolculuğu sevdanın ta kendisi gibi yaşıyorum. Her seans, bir şiir gibi; her adım, bir ilahi gibi...
Şu an 48 yaşındayım, her geçen gün bu yolu daha çok seviyorum. Ömrüm vefa ettikçe, bu işe olan bağlılığım daha da artacak. Amacım, mümkün olduğunca fazla insanın şifasına vesile olmak, onları ruhsal ve bedensel iyileşmeye kavuşturmak. İnsanların ilaca bağımlı olmadan, kendi bedenlerinin ve zihinlerinin şifaya ulaşabileceğini anlatmak… Bu düşünce, her geçen gün içimde daha güçlü bir şekilde büyüyor. Bunu sadece sınırlı bir çevrede değil, her mecrada duyurmak, daha geniş kitlelere ulaştırmak istiyorum.
RDT seansı alarak şifa bulan insanların gözlerindeki ışıltıyı görmek, benim için en büyük ödül. Çünkü bu ışıltı, onların yeniden hayata umutla bakmalarını, içsel huzura kavuşmalarını simgeliyor.
Aslında biz uzmanlar olarak, RDT’yi daha fazla insana anlatmak, tanıtmak ve onların hayatına dokunmak bizim en büyük hedefimiz olmalı. İnşallah, bu yolda daha fazla insanın şifasına vesile olabilir ve onlara gerçek huzuru sunabiliriz.
"İçsel Huzura Ulaşın, RDT ile Yeniden Doğun!"
Benimle bu yolculuğa çıkın, içsel huzurunuzu bulmanın ve yeniden doğmanın kapılarını benimle aralayın. RDT’nin gücüyle, sağlıklı bir başlangıç yapın.
"Zihninizi ve Bedeninizi Şifalandırın, Hayatınıza Işık Katın!"
RDT ile sadece bedensel değil, zihinsel ve ruhsal şifaya da kavuşun. Beni tercih edin, gözlerinizdeki ışıltıyı yeniden keşfedin.
"İlaca Bağımlı Olmayın, Kendi Şifanızı Keşfedin!"
Siz de ilaca bağımlı olmadan, benimle beraber yürüyerek kendi içsel şifanıza ulaşabilirsiniz. RDT seanslarıyla, sağlığınıza geri dönün ve özgürleşin.
"Gözlerinizdeki Işıltıyı Geri Getirin, RDT ile Şifalanın!"
Benimle birlikte, gözlerinizdeki kaybolan ışıltıyı geri kazanın. RDT’nin gücüyle, hayatınıza huzur ve denge getirin.
"Bedeninizdeki Kayıp Işığı Keşfedin, RDT ile Sağlığınızı Yenileyin!"
RDT ile bedeninizdeki kayıp ışığı bulabilir, sağlığınızı ve ruh halinizi tazeleyebilirsiniz. Benimle bu yolculuğa adım atın.
"Ruhsal ve Bedensel Huzur İçin, RDT’yi Keşfedin!"
Ruhsal ve bedensel huzura ulaşmak istiyorsanız, RDT ile tanışın. Benimle bu yolda ilerleyerek, içsel dengeyi bulabilirsiniz.
