Merhabalar. Ben Bilal Cantürk Akademi'den "Üstün Hizmet Belgeli"

RDT / RAD Uzmanı : FATMA NUR KURTOĞLU

* 1996 doğumluyum. İstanbulda yaşıyorum. Evli ve 1 çoçuk annesiyim. Hayatım boyunca bir çok duyguyu derin yaşayan sorgulayan bir yapım oldu.Yaşadığım kırılmalar içimde hep ‘daha fazlası var’ hissini canlı tuttu.Bu arayış beni kendimi ve ruhumu gerçekten iyileştirecek bir yola hazırlıyormuş.Bir çok şey deneyip kendimi bulamadığımı düşünüyordum ki ta ki RDT yi deneyene kadar. Ve hayatıma sonsuz şükürle  giren RDT …

RDT ile tanıştığım dönem, hayatımın en karanlık, en çaresiz ve çıkış yolu göremediğim zamanlarına denk geliyor. Kendimi kaybolmuş, yorulmuş ve tutunacak bir dal ararken bulduğum bir andı. İşte tam da o noktada, Rabbimin bana yazdığı en büyük lütuflardan biri RDT oldu.

O zamana kadar özgüveni düşük, kendi değerini fark edemeyen, akışta yaşamayı bilmeyen biriydim. Hem kendi ailemde hem de kurduğum ailede yaşadığım sorunların içinde, sessizce kayboluyordum. Elimden gelen her şeyi denemiştim. Çabalamış, sabretmiş, susmuş, dayanmıştım. Ama içimde hep tarif edemediğim bir boşluk, bir eksiklik vardı.

Bir gece yarısı, yorgun bir kalple Instagram’da dolaşırken Bilal Cantürk hocamızın bir videosuna denk geldim. Daha ilk cümlelerinde kalbime dokunan bir şey oldu. Sanki yıllardır sorduğum ama kimsenin cevaplayamadığı sorular, onun sözlerinde karşılığını buluyordu. Normalde çekingenliğim ve özgüvensizliğim yüzünden hiçbir şeye kolay kolay dahil olamayan ben, hiç düşünmeden Bilal Cantürk hocamızın nefes programına katıldım.

Her gün nefes aldım. Ama bu bildiğim nefes değildi; ruhuma dokunan, bedenimi sakinleştiren, kalbimi yumuşatan bir nefestı. Günler geçtikçe içimdeki değişimi net bir şekilde hissetmeye başladım. Daha sakindim, daha huzurluydum. Hayata karşı daha yumuşak, kendime karşı daha şefkatliydim. Bedenim hafifliyor, ruhum ferahlıyordu. Hayata sanki yeniden gözlerim açılmış gibiydi.

Program bittikten sonra bu yolun burada bitmediğini hissettim. Nefes koçluğu eğitimine adım attım. Bazen Rabbim senin için bir yol yazmıştır; sen cesaret  edemesen bile, O seni o yola nazikçe iter. Ben de farkında olmadan RDT yolunda adım adım ilerlemeye başlamıştım.

Kendimdeki dönüşümü gördükçe, bu şifayı başkalarına da ulaştırma isteği kalbimde büyüdü. İnsanlara yardım etmeyi seven biri olarak artık susamazdım. Karar verdim: RDT uzmanı olmak istiyordum. Nasıl olacağını bilmiyordum ama gönülden isteyince yol açıldı. Ve bugün, büyük bir şükürle söylüyorum ki, artık bir RDT uzmanıyım.

Bu yolculuktan önce hayatımda panik atak vardı, polikistik over sendromu vardı, kendimi sürekli değersiz hissetmek vardı ve bitmeyen bir halsizlik vardı. Tıpta kesin bir çözümü olmadığı söylenen polikistik over sendromundan RDT vesilesiyle tamamen kurtuldum. Panik atak hayatımı terk etti. Zihnimdeki olumsuz cümleler yavaş yavaş sustu ve yerini tevekküle bıraktı.

Bugün kalbimden gelerek, tereddütsüz bir şekilde şunu söyleyebiliyorum: Her şey olması gerektiği gibi ve her şey yolunda. Kendi hayatımda yaşadığım bu dönüşümün, başkalarının hayatında da mümkün olduğuna inanıyorum. Bu yüzden RDT’yi anlatıyor, paylaşıyor ve bu şifanın daha çok kalbe dokunmasını diliyorum.

RDT / RAD Uzmanı olmamın sebebi;

Çünkü bu eşsiz yöntemin daha fazla insana ulaşması gerektiğine tüm kalbimle inanıyorum. Bunu insanlar için bir sorumluluk, Bilal hocamıza ise gönülden bir teşekkür olarak görüyorum.

Kendi hayatımda yaşadığım dönüşüm tarif edilemezdi. Uzun zamandır ilk kez bu kadar huzurlu, bu kadar mutlu ve akışta hissediyorum. “Her şey olması gerektiği gibi” cümlesini artık sadece söylemiyorum; onu gerçekten hissediyor, tevekkülle yaşıyorum. İşte tam da bu yüzden, Bilal Cantürk hocamızın ortaya koyduğu bu yöntemin vesilesiyle, bu iyileşmeyi içimde tutmak değil, herkese duyurmak istedim.

İnsanların iyileşmeye çok ihtiyacı var.

Kendilerini yeniden görmeye, özlerini hatırlamaya…

Hayatı sadece geçirmek değil, gerçekten yaşadım diyebilmek için yaşamaya; derin bir nefes alabilmeye çok ihtiyaçları var.

Yaratılışım gereği yardım etmeyi seviyorum. RDT yöntemi sayesinde insanların hayatına dokunabileceğime, onların dönüşümüne şahitlik edebileceğime ve vesile olabileceğime inanıyorum. Bu yolculuğa çıkmamın, uzman olmaya karar vermemin en büyük sebebi de tam olarak bu: şifaya vesile olabilmek.

Seanslardan sonra danışanlarımdan aldığım geri dönüşlerde hissettiklerimi anlatmak belki de kelimelere sığmaz. Bir insanın mutluluğuna, hele ki şifasına vesile olmak ve ardından “Allah senden razı olsun” duasını bir yürekten duymak tarifsiz bir duygudur. Bunun, Rabbimin lütfu; Bilal hocamızın vesilesiyle bize açılmış büyük bir kapı olduğunu biliyorum.

Danışanlarımın dönüşümüne birlikte şahit olmak ve buna vesile olabilmek, benim için en büyük mutluluk. Şifanın yalnızca Rabbimden geldiğini bilerek, niyetimi temiz tutarak, bu yolu hakkıyla yürüyebilmeyi diliyorum.

Allah’ın izniyle, Bilal Cantürk hocamızdan teslim aldığımız bu kıymetli görevi bir ömür boyunca hakkıyla ve ahlakıyla yerine getirmek, bu yöntemi tüm insanlara duyurmak ve aldığımız her geri dönüşte şifanın yalnızca Rabbimden geldiğini bilerek, bu yolda istikrarlı şekilde devam edebilmektir.

 Allah’ın izniyle bu eşsiz yöntemle kendi hayatımda öyle derin şifalara tanıklık ettim ki, bu iyileşmeyi yalnızca kendimde tutmak istemedim. Hiç kimsenin kendini hastalıklı, eksik ya da sevgisiz hissetmediği; herkesin kendi varlığını fark edebildiği, kendini sevebildiği ve akışta kalabildiği bir alan açmak istiyorum.

Dileğim; insanların geçmiş yüklerinden arınarak, tabiri caizse hayata yeniden doğmuş gibi, bembeyaz bir sayfayla başlayabilmeleri. Nefes almanın, yaşamanın ve “buradayım” diyebilmenin hafifliğini yeniden hissedebilmeleri… Bu yolda, şifanın yalnızca Rabbimden geldiğini bilerek, niyetimi temiz tutarak ve kalpten bir eşlikle seanslarınıza eşlik etmek istiyorum.

              HOŞGELDİNİZ …     ŞİFALAR OLSUN …